Bel ve boyun fıtığı ameliyatsız tedavi edilebilir!

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Selin Özen, osteopatik manipülatif tedavinin (OMT) önemine vurgu yaparak, bu yöntemin vücudun doğal iyileşme sürecini desteklediğini belirtti. Doç. Dr. Özen, OMT’nin kas, iskelet ve organ fonksiyonları arasındaki bağlantıya odaklanarak kişinin kendi kendini iyileştirme potansiyelini artırmayı amaçlayan bir tedavi şekli olduğunu söyledi. Bu tedavi yaklaşımı, miyofasiyal gevşetme ve kas enerji tekniği gibi manuel teknikleri içerir ve sadece ağrıyı gidermekle kalmayıp vücudu bütünsel olarak ele alarak altta yatan nedenleri belirleyip iyileştirmeyi hedefler.

“BEL-BOYUN AĞRILARI, DURUŞ BOZUKLUKLARI, SPOR YARALANMALARINDA DA ETKİLİ”

Bel ve boyun ağrıları, duruş bozuklukları, çene eklemi problemleri, spor yaralanmaları ve sindirim sistemi şikayetlerinde osteopatiye başvurulduğunu belirten Özen, OMT’nin ilaçsız ve cerrahisiz olması nedeniyle birçok kişi tarafından tercih edildiğini dile getirdi. Ancak herkes için uygun olmadığını vurgulayan Özen, her tıbbi müdahalede olduğu gibi OMT’nin de mutlaka hekim tarafından değerlendirilip kişiye özel olarak planlanması gerektiğini belirtti. 2024 yılında yapılan bir araştırma, OMT’nin bel ve boyun ağrısı olan hastalarda ağrı şiddetini ve fonksiyonel bozuklukları azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca, OMT’nin kronik bel ağrısı tedavisinde etkinliğini destekleyen sistematik incelemeler ve klinik çalışmalar bulunmaktadır. OMT, bel ve boyun ağrısı, duruş bozuklukları, çene eklemi problemleri, spor yaralanmaları ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi çeşitli durumların tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca, hamilelik döneminde ağrıların hafifletilmesinde faydalı olabilir.

Osteopatik manipülatif tedavinin vücudun doğal iyileşme sürecini destekleyen, bütüncül bir yaklaşımla uygulanan, ilaçsız ve cerrahisiz bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayan Özen, bel ve boyun ağrılarından duruş bozukluklarına, çene eklemi problemlerinden sindirim sistemi rahatsızlıklarına kadar geniş bir yelpazede etkili olabileceğini söyledi ancak her tıbbi müdahalede olduğu gibi OMT’nin de hekim gözetiminde ve kişiye özel olarak planlanması gerektiğini vurguladı.

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Veremediğiniz kiloların sebebi bu hastalık olabilir!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ekin Sayer, lipödemin yalnızca kilo problemi değil, kronik ve ilerleyici bir bağ doku hastalığı olduğunu belirterek, “Tedavide esas olan yalnızca kilo vermek değil; vücudu bir bütün olarak iyileştirmektir” dedi.

Sinsice ilerliyor: Bacak ve kollardaki bu değişikliklere dikkat!

Lenfödem hastalığı sinsi ilerliyor ve geç tanı konduğunda tedavisi zorlaşıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, lenfödemin belirtileri ve erken teşhisin önemi hakkında uyarılarda bulundu.

Bebeklerde inmemiş testis tedavisinde geç kalınması kısırlık ve kanser riskini artırıyor

Medipol Sağlık Grubu’ndan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Onur Danacıoğlu, yeni doğan erkek bebeklerde sıkça görülen inmemiş testis tedavisinde gecikmenin doğurganlığı olumsuz etkileyebileceğini ve testis kanseri riskini artırabileceğini belirtti.

Doç. Dr. Cantürk: Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Doç. Dr. Cantürk: Varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor

Tek tüp kanla Alzheimer teşhisi: Erken tanı artık mümkün

ABD’de yapılan yeni bir araştırma, Alzheimer hastalığını erken evrede tespit edebilen bir kan testinin yüksek doğruluk oranına sahip olduğunu ortaya koydu. Bu yeni test, hastalığın erken tanısı için umut vadeden bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.