Neyi kurban ettiğini hatırla!

Kurban Bayramı ve İslam

Batılı liderler bile ilginç Kurban Bayramı mesajları yayınlıyorlar. Kurban’ın “dünyaya barış, kardeşlik ve huzur getirdiğini” ifade ediyorlar. “Böylesine güzel bir bayramları olduğu için” Müslümanları tebrik ediyorlar.

Fakat Türkiye’deki İslamofobiklerde böyle nezaket de yok. Onlar kurban bayramının anlamını ve önemini Batılılar kadar olsun kavramaktan uzaklar!

Her yıl Kurban Bayram’ında aynı ilkellikle karşı karşıya kalıyoruz.

Bayramda bile, bayramı zehir etmek sadece bizim ülkemize özgü bir “ilkellik” örneği! Ne yazık ki, böyle.

Bizden başka hiçbir toplumda o toplumun inanç sistemi, ibadetleri böylesine aşağılanmaz!

Dünyada gitmediğim ülke kalmadı neredeyse ama böyle bir şey görmedim hiçbir yerde!

Daha bayramın ilk gününde, hatta arife gününden itibaren sosyal medyada, şurda-burda kurbanın, “katliam” olduğunu, “cinayet” olduğunu söyleyerek bayramı bu yıl da zehir ettiler bir kez daha!

Kurbanın ölümsüzlük fikrini öğreten derin felsefî anlamını, sosyolojik olarak oluşturduğu kardeşlik ortamını idrak edebilseler, yaptıkları bunca hakaretten utanırlar, herhalde, diye düşünüyor insan.

Ama ne gezer!

Bayramı sefil bir tatile dönüştüren, topluma da, toplumun ruh köklerine de uzak ve yabancılaşmış “türedi türler” bunlar! Özür dilerim ama bu kadar aziz bir bayrama bile aşağılayarak bakanlar, olsa olsa “asalak” olabilirler yalnızca!

KURBAN MI “CİNAYET”, SİZ Mİ CELLADINA ÂŞIK “KURBAN”LARSINIZ?

Kurbanı “cinayet” olarak nitelendirenler, kurban fikrinden yoksun -âşık oldukları- Batılıların sadece 20. yüzyılda 100 milyona yakın insanı nasıl kurban ettiklerini, katlettiklerini düşünsünler, önce.

Bakın bayram filan demeden soykırım yapıyor İsrail terör devleti Gazze’de. Dünya sisteminin kurucusu Batılılar aldırış bile etmiyorlar!

İnsana varoluşu ve hakikati, hayatı ve ölüm hakikatini öğreten kurban “barbar” (!) yalnızca bir asırda 100 milyon insanı katleden ve Gazze’de dünyanın gözü önünde soykırımda geçirilen masumları görmezden gelen Batı “uygar”, öyle mi?

Bu nedir, aslında?

Dibine kadar aşağılık kompleksidir.

Hatta düpedüz İslâm nefretidir.

Bu İslâm nefreti neden sadece bu ülkede var? Ve bu kadar nefreti ne zaman, niçin ve nasıl biriktirdiniz, arkadaşlar?

İslâm ne yaptı size ki, bu denli nefret ve husûmet besliyorsunuz?

Evet, Batılılar, yeryüzünde hegemonya kurmak için 100 milyon insan katleder, “medenî” olur! Müslümanlar, eti filan için değil yalnızca Allah rızası için kurban kesince “vahşî”?

Celladına âşık olmak değil de nedir, bu, peki?

Daha da vahimi şu: Batılı liderlerin bile gördükleri gibi toplumu birleştiren, bütünleştiren, kardeşliği pekiştiren yegâne kaynağa, muazzez bir bayrama vesile olan kurban’a bu kadar hakaret etmek neye yarar, ne işe yarar, kimin işine yarar, bu toplumda nasıl derin yaralar açar, hiç düşünmez misiniz siz, ey bu toplumda yaşayan ama bu toplumu aşağılamayı marifet sanan tuhaf, acınası mahlûkâtlar?

NE’Yİ KURBAN ETTİĞİNİ HATIRLA!

Kurban ne, nasıl bir şey, ne anlam ifade ediyor?

Kurban, mü’minin, şeksiz-şüphesiz bir İbrahimî iman ve sadakatle, İsmâilî tam teslimiyet ve refakatle -başta en büyük put nefsini ve- bütün beşerî putları yerle bir etmesi…

Kurban, kişinin en değerli “şey’’inden tereddütsüz vazgeçebilmesi…

İşte o zaman, beşer insanlaşır, emaneti üstlenecek bir mertebeye ulaşır ve önünde sonsuz sonsuzluk koridorları açılır…

En değerli şeylerinden vazgeçemeyenler, kurbanın değerini hiçbir zaman idrak edemezler çünkü.

Vazgeç ki, kendine gelerek kendinden geçebilecek bir düzleme geçebilmen mümkün olabilsin…

DUYARSIZLIĞIN VE SAYGISIZLIĞIN BU KADARINA DA “PES!”

Şunu söylüyorum sadece: Birazcık kafanız basıyorsa, Kurbanın derin anlam dünyasını, hayatı yaşanılır kılan hayat-dünyasını, hiç olmazsa, Batılı düşünürlerden okuyun. Sözgelişi, parlak ve cins beyin, Kierkegaard’ın zihin açıcı metinlerine bakın…

…Diyorum ama havaya konuştuğumu çok iyi biliyorum: Bu “türedi türlerde”, ne Kierkegaard’ı anlayacak çap var; ne de en azından ekmeğini yediği, suyunu içtiği toprakların insanına ve inançlarına saygı!

Kaygı’sız insanlar bunlar!

Ceplerine, keyiflerine, hazlarına düşkün, toplumu değil yalnızca kendilerini ve çıkarlarını düşünen kayıtsız ve duyarsız varlıklar! Acınası varlıklar! Özür dilerim ama böyle!

Oysa Mü’minin, Rabbine yaklaşarak bütün insanlara, yoksullara, tabiata ve hakikate yaklaşmasını…

Meleklerin seferber olmasını…

Yerle göğün buluşmasını…

Bütün varlıkların kozmik bir semâya durmasını…

Farklılıkların ortadan kalkmasını…

Herkesin kendi farkının farkına varmasını, Hakkın katına ulaşmasını…

Bütün insanların bir şekilde bütünleşmesini ve ümmîleşmesini, kardeş olmasını ve bir olmasını, saf’laşmasını ve arınmasını, kula ve para’ya-pula kulluğu reddederek hür olmasını…

Velhasılı kelâm, toplumun kenetlenmesini, kardeş olmasını, dargınlıkları ortadan kaldırmasını… mümkün kılan muazzam ve muazzez bir ibadete ve bayrama “barbarlık bu!” diyen insanların insanlığından şüphe ederim.

Bayramınız mübarek olsun, Rabbim bizleri bayramı hakkıyla yaşayabileceğimiz günlere kavuştursun.

Vesselâm.

Related Posts

Kur korumalı mevduat bakiyesi geriledi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), toplam Kur Korumalı Mevduat bakiyesinin 15 milyar 200 milyon dolar seviyesine gerilediğini açıkladı.

Rekabet Kurulundan iki firmaya 42,7 milyon lira ceza

Rekabet Kurulu, yapı kimyasalları sektöründe faaliyet gösteren firmalar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında Mapei Yapı Kimyasalları İnş. San. ve Tic. AŞ ve Chyrso-Kat Katkı Malzemeleri San. ve Tic. AŞ’ye 42,7 milyon lira idari para cezası kesti.

Karpuzu tarlada kalan çiftçi: Bir daha karpuz ekmeyeceğim

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde çiftçi Soner Cankurt, ektiği karpuzun tarlada kaldığını söyleyerek, “Maliyetler 3-4 katına çıktı. Raflarda kilosu 20 lira, biz 2 liraya satamıyoruz. Bir daha karpuz ekmeyeceğim, tövbeler olsun. Çiftçiliği bırakıyoruz, çiftçiliği bırakmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Tekfen hisselerini almıştı: Rekabet Kurumu’ndan ‘mış gibi’ cezası!

Tekfen Holding’de mart ve nisan aylarında gerçekleşen büyük ölçekli hissedar değişiklikleri, Rekabet Kurumu’nun radarına takıldı. Hisselerin Can Grubu’na devriyle birlikte şirketin kontrol yapısında önemli değişiklikler yaşanırken, Rekabet Kurumu …

Ekonomideki soğuma derinleşiyor: Singapur üretici fiyatlarında sert düşüş

Singapur İstatistik Departmanı’nın açıkladığı verilere göre, Singapur İç Tedarik Fiyat Endeksi Mayıs 2025’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 3,9 oranında geriledi. Bu düşüş, Nisan ayındaki yüzde 1,1’lik düşüşün ardından üst üste ikinci ayı işaret …

35 dereceye varan sıcakta ekmek parası!

Erzincan’da Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen mevsimlik tarım işçileri, 35 dereceye varan sıcaklara rağmen tarlada çalışarak aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Erzincan merkeze bağlı köylerde, şeker pancarı tarlalarında çalışan mevsimlik tarım …